6 Kasım 2006 Pazartesi

Poşet çay..

Çok fazla çay içen biri değilim. Ama son dönemlerde, ne zaman 
dışarıda bir yerlerde çay içsem, "şerefsizim bu sefer çay alıp içecem ben 
de evde" diyordum. Ve sonunda bugün, aldım. Poşet çay aldım tabii. 
Tek başıma yaşadığımdan, demlik ve demlik çay alacak halim yoktu.

Az önce üşenmedim ve bu poşetlerden ilk çayımı yaptım. 
Anlamam etmem, o nedenle gittim Lipton aldım. 
Çıkardığım sonuç şu ki: ya ben poşet de olsa çay yapmayı 
becermiyorum, ya da poşet çaylar cidden hiçbir boka derman değil. 
Azıcık tadı kaçmış şekerli sudan herhangi bir farkı tadabilen 
varsa beri gelsin...

Neymiş?

Kazıklandık olum Eylem..

Buymuş.. 

6 yorum:

eylem dedi ki...

gardas, böyle poset cay degilde kutucuklarda ya da plastik cantaciklarda satilan caylar vardir daha böyle yapraklari gözükür caylarin, onlardan an sonra bir da süzgec al sicak suda birak genni böyle 3 dakika falan onlar cok güzel olur. yesi cayi da tavsiye ederim!

eylem dedi ki...

"onlardan al" olacak "an" degil! ;)

The Dude dedi ki...

Daha acemisiyik yahu :D. Yavaş yavaş.

Ozan dedi ki...

20 yaşında çayın nimetlerini keşveden adam Caner sinamalarda ^_^

su dedi ki...

'hafta sonu, saatlerce kahvaltı ederken, sevdiğin insan(lar)nan içilen güzel demlenmiş, sağlıksız demlik çay' ile eglaia'nın lipton çayı arasındaki fark nedir? kıbrıs'ta gendi evim olunca, bu adamı sırf çay içmeye davet edecem. Canım benim :)

The Dude dedi ki...

Muahuah abi digomo'daki evde olacaksa gelirim. Yoksa lefkoşa'da öyle sabahların çok da keyfi yok. Gerçi bizim arka bahçada da olabilir gomşuları öldürürsak önceden.