4 Kasım 2005 Cuma

Ben..

Uzun zamandır yazamadım.. Okuyan yok ama olsun ben yazamadım.. Demek ki üretemedim.. Aşağıdaki yazı bana 13 Kasım 2004'te, Melike tarafından gönderildi. Tam bir yıl geçmiş üstünden.. Melikeyi tanımazsınız tabii.. Özetle tanıtayım; Melike beni benden iyi tanıyan tek kişidir yeryüzünde.. Bu da onun beni tanıttığı bir yazıdır.. Madem site benim sitem, madem site beni tanıtıyor.. Sanırım bu yazıyı iyice sindirdikten sonra artık sizinle de paylaışabilirim.. Buyrun:

Arıyorsun devamlı; Hayatını anlatan en uygun sözcük bu olsa gerek. Aradığın bir insan görünüşte ama bence öyle değil. Hayatını biyerlerde kaybetmiş olmalısın, arayışın bundan. Mutluluğun orda kalmış, yüklediğin oluşturduğun anlamlar da öyle.Bir şeyleri eksik yaşamış gibi; Giderken dönüp dönüp gerine bakıyormuşsun gibi; Arkanda bıraktıklarından memnun değilmişsin, bunu yaparken bir şeylerini, sende önemli yer tutan bir şeylerini kaybetmişsin gibi. Ama aradığının farkına varmadan dönüp duruyorsun. Gidiyorsun başı, ucu düşünmek gereksizmiş gibi. Arkamda unuttuğum şey bir gün gelip önümde beliverecek der gibi bir umutla, ama o umudu sımsıkı bastıran, gecikmişliğin getirdiği umutsuzlukla.

Ya pişmansın ya da tatmin edilemedin. Belki de büyürken hayatla ilgili çok fazla düş kurdun,onun sana verecekleri hakkında fazla beklentilerin vardı, önüne sunulmasını istediğin birsürü şey vardı. Harekete geçmen, çaba harcaman gerektiğini anladığın an daha doğrusu çevrenden gördüğün an hayal kırıklığı yaşadın. İşte o anda pes ettin,durakladın.o zamandan beri de hayatın ve biz d?nya insanlar?n?n gerisinden takip diyorsun zaman?.hayat?n senle birlikte b?y?yemedi.bu da yordu seni…m?kemmeli ararken bu defa “idare eder”lerden bile uzakla??yorsun,uzakla?t?k?a g?zlerin daha da g?rmez oluyor hayat?.puslu sisli ?ekillerden gayret edip bir ?eyler ??renmeyi,g?zlerini k?s?p,hatta g?zl?klerini tak?p hayata ?ok uzaklardan bakmay? denedi?indeyse ba?ar?s?z oluyorsun.kurtulu?u ise hala o anlams?z umutta ar?yorsun.kendili?inden…kendili?inden olsun her ?ey istiyorsun.bizlerle arandaki mesafe uzuyor…

Anl?yorum seni anlamas?na..anlasam da ne yapaca??m? bilemiyorum.yard?m etmek istiyorum biyerlerinden tutunman? sa?lamak istiyorum bir ?eylere,ama beni ya da herhangi birini yan?na yakla?t?rm?yorsun.duvarlar?n var.d???ndaki karanl?ktan kendini ?yle koruyaca??n? sand?n.insanlara da bunu ??yle a??klad?n:”ben,i?imdeki ????? herkese g?stermemek i?in bu duvarlar? ?rd?m.”halbuki yalan bu.karanl?ktan korkuyorsun sen de ?o?u gibi.yalan?na kendin de inand?n ?imdi ise ?a?k?ns?n.belki de senin ??z?m?n olabilecek bi ipucunu topraklarla ?rtt?n saklad?n.kendin de inand?n i?te.yaln?zl??? seviyorum dedin inand?n inand?rd?n.ama sevmiyorsun i?inde.bunun ara ara sen de ay?rt?na var?yorsun ama ge?i?tiriyorsun hemen.sevgiye a?s?n ama sevgi g?rd???n yerden uzakla??yorsun.sevgi s?zc?kleri,sevgi vermeye haz?r y?rekler itiyor seni,sen onlar? itiyorsun ya da. yine o duvarlar?n ard?na saklan?p d???nmeye ba?l?yorsun.g??l? oldu?una bir kez daha inand?r?p kendini,su?u kadere,d?nyaya,muhta? olup nefret etti?in insanlara at?yorsun.h?r??n olu?un bu y?zden.kalenin,duvarlar?n?n dibine dikti?in g?lery?zl? bek?i,seni oynuyor,mutlulu?u oynuyor,g?c? oynuyor.gelenlere ”merhaba ben eylem,bak?n g?l?ms?yorum” deyip di?lerini g?steriyorsun.mutlu san?yoruz seni.ama o di?lerinle t?m d?nyay? kemirip h?rs?n? almak istedi?ini g?r?yorum ben…

T?m ge? kal??lar?n?, pi?manl?klar?n?, nefretlerini,kendine g?remediklerini,insanlarda bulamad?klar?n?,hayallerini,d??m??l???n?,g??s?zl???n? ama u?ra?san hemen g?r?verece?in a???a ??kar?p ortaya koyabilece?in g?c?n?,sevgiyi,d???nceyi,t?m d???ncelerini tek bir ?eyde toplamak,yo?unla?t?rmak istiyorsun.sonra da o ?eye sahip olmay?…bu ?imdilik biri…bir sevgili…kimbilir belki daha sonra bir e?,ya da bir iktidar…ya da sahip olma h?rs?,iyelik,belki ?ok sonralar? bencillik.yani sen…senin egon…kendini korumaya ?al???rken,kendinle yapayaln?z kal?rsan,bu sefer tehlikeleri bile ?zlersin.emniyetli duvarlar?n d??manlar?n olur o zaman…hapsolursan biyerlerde,g?n ?????na ??kmaya karar verdi?inde herkes oray? terk etmi? olursa,as?l ?l?m?n o zaman olur.anl?k de?il ruhun can verene dek ?l?rs?n…

26 Haziran 2005 Pazar

Kendimle monologlar..

-....
-...
-.....
-..
-......
-....
-.................................................................................................................................
......................................................................................................................................................
...................................................................................................................................
..........................................................................................................
..................................................................................................................................
-...
-.

18 Haziran 2005 Cumartesi

Rock İstanbul

Sittin senin en bokdan fesdivali.. Adam gibi bir headliner ı bile yok..
Görevli olarak gidiyoruk.. Backstage lerde çalışıp keyif yapacayık işte.. 80 milyon vermek da yok.. rahat..
Ama işte bir Mogwai izleyecektik o da iptal oldu..
Boku bokuna gidiyoruk.. Neysa belki eğlenceli geçer da gittiğime pişman olmam..
Çarşamba akşamı dönerim artık.. görüşelim..

20050623:Hee döndüm.. Backstage de çalıştık ama hiç da keyif yapmadık.. eblahımız sikildi.. 80 değil 99 milyonmuş ama biz geneda vermedik.. Eğlence vardı ama genelde sıkıldım ve dönebildiğim gadar erken döndüm.. gurtuldum oh bea..
Anlatmaycam üşenirim.. Megadeth gayet iyiydi.. bu da konserden bir foto efendim..
gülegüle..

16 Haziran 2005 Perşembe

Obezi.. ne obezi yahu şişgo işde..

Not: Burada yazılanlar çeşitli hastalıklardan veya tedavilerden ötürü öbezite hastalığına yakalananları kapsamaz. Yani aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor..

Şimdi baktığınız zaman şişmansa biri şişmandır kardeşim. Şimdi 3 tip şişman var:
1-Şişmanlığıyla tamamiyle barışık, hayatta zevk veren birşeyin yanında kalori de getirdiğini bilen ve buna aldırmayan Süper Obez dediklerimiz.
2-Şişmanlığıyla barışık gibi görünen, kasan, takıntısız gibi görünen ama yalnız kaldımı tek derdi göbeği ve vermesi gereken kilolar olan ve bunları vermek yerine hergün oturup ağlayığ depresyonda olduğu için yemeye devam edip daha da şişenler.. yani Öküz Obezler.
3-Harbiden unuttum.. 2 diyecektim sonra aklıma birtane daha geldi ama unuttum.. Hay...

Şindi bu Öküz obezleri nerden tanıyabiliriz: Öküz obezler, 20 milyonluk büyük boy pizzanın yanında Light yani kalorisiz kola içerler. Günde en az 1 saat yürüyüş yapıp eve gelip uyuyana kadar yemek yerler. Her türlü diyeti a'dan z'ye bilirler ancak nedense diyet hep 2. günde bozulur. Ve kesinlikle her yerde her sorana, "Ben kilolarımla barışığım", "hihihi ne tatlı kızım dimi kikiki", birde her daim hayatlarının erkeğini ararlar ve her daim "Beni bu halimle sevecek bir erkek arıyorum"... Geçiniz...

Böyle insanlara tek lafım " Göbeğin bir kapıya burnundan önce girmeye çalışırken aklın neredeydi?" Yaaa.. yaaa.. Nasıl koydum lafı neyse benim göbekte yarışıyor burunla dur bakalım...

Gene yazarım..

14 Haziran 2005 Salı

Lava Lamp

Aslında boş bir hayat benimkisi.. Bora ne kadar onaylamasa da öyle.. Yani oturup saatlerce bir lava lamp ı seyredebiliyorum. İşim yok gücüm yok.. Elimde birşey yok(bazen var).

Just floating over a blue dream..

3 Haziran 2005 Cuma

Siz beni delirtmek için mi burdasınız.?

Evet evet.. kesinlikle öyle.. beni delirtmek için..
Merhaba doğan güneş, batan ay..
Bahar geldi çiçekler açtı..
Kuşlar öttü cıvıl cıvıl..
Bende 3 saat önce yağmur yağdığını unutup çimlere oturdum..
Bir baktım popom ıslanmış ama ıslanan götün davası olmaz..
Kaçıp gitmek güzel tabii ama nereye kadar kaçarsın ki insansın sonuçta..
E osurarak aya gitmek de mümkün olmadığına göre fasülye yemenin faydası yok değil mi?
İyi geceler..

2 Haziran 2005 Perşembe

21

42/2=21
42'nin ne olduğunu açıklamaya gerek yok ama 21 nedir peki? Gram cinsinden aldığımızda 21 gramın insan ruhunun ağırlığı olduğu iddia edilir. Öyle midir değil midir bilemem tabii.
Ruhlar ilginç varlıklar vesselam. Ama bir paradoks da aynı zamanda. Şimdi, hiçbir madde yoktan varolmadığına göre ve insan nüfusu geride bıraktığımız bin yıllar içerisinde muazzam bir artış gösterdiğine göre bu "ruh" nereden gelmektedir? Kaba bir hesapla; günümüz dünya nüfusunu 7 milyar kabul edersek 21 gr*7000000000=147000000000gr. Bunu da kg cinsinden yazarsak: 147000000kg. Yani 147000 ton. Günden güne artmakta olan bu kütle nereden karşılanıyor ki? Hatta genişleyen evrenin içini dolduracak madde nereden çıkıyor? Genişleyen evren de bir yerden sonra balon gibi patlamaz mı? Peki bu patlama anında, biz ve bizim dışımızda yaşayan katrilyonlarca canlı varlığın aynı anda öldüğünü varsayarsak, bu ölülerin ruh ağırlıklarından oluşacak olan kütleye ne olur?

Matematik saçmalıktır.. Çünkü matematik açıklayamadığı herşeye sonsuz der.. Sonsuz ise varolmayan demektir, çünkü bilinen hiçbir "düşünen varlık" sonsuz kavramını algılayacak kadar gelişmiş değildir. Yani bu bakış açısından bakıldığında tanrı =sonsuz. Çünkü ne bizden üstün bir varlığın varoluşunu, ne de sonsuz kadar büyük bir rakamı tanımlayacak yetiye sahip değiliz. Peki sormak istiyorum neremiz zeki? Hitchhikers Guide to the Galaxy adlı 5 kısa hikayeden oluşan seride, ağır bir suç işlemiş kişileri ceza olarak mahfolmuş bir gezegendeki bir kubbeye sokup ona sonsuzluğu ve kendisinin o sonsuzlukta ne kadar da önemsiz kaldığını göstererek cezanladırıyolar.. İlginç değil mi?

Okul bitti. Rahatlarım derken çok sıkıldım.. Çooook.. Bir de birinden hoşlanıyorum galiba.. Anlam veremedim neyse o önemsiz bir ayrıntı geçecek ne de olsa yakında. İlginç olan:
Geçen yemekhanenin oralarda dolanıyorum, bir arkadaş gördü beni. "n'aber, iyidir ders mers olm kısa film çekiyoruz figüran lazım olur musun?" - "Olurum paşa ne demek?" dedim gittik olduk. Elemanlarda sıkı ekipman vardı, biraz düzensin apar topar dalmışlar olaya iyi birşeyler çıkar belki. Cumartesi de çekim var orada da figüran olacam.. Yakında para talebinde bulunabilirim figüranlıkla hayatımı kazanırım belki.. Okumaktan iyidir.. 2 güzel teklif aldım bugün yine kamera ile ilgili. Onları hayata geçirmeye çalışacağız şimdi dilerim başarırız. gelişmelerden haberdar ederim. ( 1 yıl sonra gelen edit: Ne olduklarını bile unuttum ikisi de olmadı ama)
Geçen gün Alican'la muhabbet ediyorduk. Bir projesini anlatmak için bir siteden örnek verdi. İşte anlattı etti.. Sonra "sitede dolan biraz çok ilham verici bir kaynak" dedi. 10 dakika sonra gitarı elimde tıngırdatırken buldum. Uzun upuzun ufka kadar giden bir yol resmi idi kendileri.. Koskocaman da bir beste çıktı o yoldan.. Uzun ve sıkıcı.. Bir iş var, başarabilirsek bizim Emre(çatal emre) ile, onu da siteden indirebilirsiniz (bu da olmadı neydi acaba?). Emre dedik de adamın Lullaby diye bir parçası var bitiriyor beni.. Böyle yetenekli adamlarla takılmak akıl kârı değil abi bunalıyor insan.. Ben bunaldım gidiyorum..
Görüşelim..

Bu da bu geceden bir enstantane ilginç tabii..
Ulas says:
ben da yatıyom sabah oldu
Ulas says:
puahaah
Ulas says:
sabah oldu yatalım artık
Eglaia (42)- His Dudeness says:
of 12 de nasl galkacam yarın
Ulas says:
ben da galkacam ilk galkan diğerini siksin
Eglaia (42)- His Dudeness says:
gabul be ipne
Ulas says:
sikmeyen top olsun
Ulas says:
siken da top
Eglaia (42)- His Dudeness says:
siken da top
Eglaia (42)- His Dudeness says:
hah senda dedin
Ulas says:
ama sen yoyo ol
Eglaia (42)- His Dudeness says:
senda helva
-------------
Ezan başladı.. Töbe töbeee.. Günaha girdik görün?




rules are for breaking. o nedenle "let's go bowl"

28 Mayıs 2005 Cumartesi

Yo Yo

Kaç haftadır yo yo isterdim bugün aldım ve anladım ki kötü birşey yapmışım..10 dakga sonra bırakacam deyip 1,5 saat elimden çıkaramadım offf.. ben anptım offffff....

18 Mayıs 2005 Çarşamba

Sıkıntı

Selam gençlik..

Canım sıkıldı bişeyler yazayım dedim.. Kime neye yazarsam.. Neysa.. uykum geldi..
iyi geceler herkese..

14 Mayıs 2005 Cumartesi

PoS, müzik, hayat, kızlar ve hiçbirşey.. 42

Bir konser, sadece bir konser insanın hayatını bu kadar tepetaklak edebilir mi? Bir insanı bu kadar etkileyip hayata küstürtebilir mi? Gittim, gördüm ve depresyona girdim.. Özet bu..
Pain of Salvation.. Beni etkileyen sahne performansları veya sıcakkanlılıkarı tekrar veya teknik yetenekleri değildi.. Bu aralar canım çok sıkkın o nedenel çok alakasız şeylerden çok alakasız şeyler çıkarabiliyorum. konserde de böyle oldum. Aslında ne olduğunu buraya yazmayacaktım ama aradan uzun zaman geçip te dönüp bu yazıları okuduğumda ulan neydi acaba diye düşünüyorum o nedenle yazayım da unutmayım.. Yaşadığım yeri ve yaşımı düşündüm önce.. "bu 15 yaşında yaptığım bir beste" dedi ve Second Love çalmaya başladı. Tüm salon bir ağızdan söyledik.. 1000 kişi, hep bir ağızdan, İsveçten gelen bir adamın 15 yaşında yaptığı bir besteyi söyledik.

Konserden beri durumum pek iyi değil.. Devamlı bir sorgulama ve neticelendirme sürecindeyim.. Çok kararlı bir şekilde başladığım ve bu siteye adını veren hikaye de aynen yarım yamalak durmakta.. Dursun zaten bitse nolacak...

Daha uzun yazmak isterdim ama yine boşa yazdığımı farkettim.. yazsam ne olur? Peki yazmasam?
How many roads can a man choose?
Eylem "The Dude" Caner


24 Nisan 2005 Pazar

7. İstanbul Rock Festivali

Mükemmel bir festival gerçekleştirdik... Her tarafta övgüyle bahsediyor millet.. Sevindirik olduk bizda tabii. Aşırı yoruldum ama bir o gadar da eğlendim güldüm bir sürü insanla tanışdım(Fransız gız yokdu :( ), gruplar izledim. Şimdi aslında adam gibi bir dosya hazırlamam lazım ama hiç hazırlayasım yok..
Çok güzel yahu hangi birinden bahsedeyim Aklıam ilk gelen gruplar Kekik, Definitive, Tibet Ağırtan ve Kırık Kalpler(deli eğlendirdiler milleti), Gökalp baykal(sahneden indi elidne gitarıyla gezdi falan bir ara dedim napdı be bu), KEK, Dirty Black, Electrocute, Knight Errant, False in Truth... daha bir çoğunun da adını unutmuşumdur... çok çok eyiydi hepsi bol bol resim video çekdik kafa salladık boyun kopardık..
Dilerim yakında bir dosya hazırlarım ve çok daha fazla dilerim ki seneye bir 8. Rock fest olur
ve bu festivalin bile amına goyar.. İTÜ 99 beri böyle bir fesdival görmedi ve bizda gördük ki İTÜ buna aç..
O zaman garnını doyuralım..
Sözlükde bir laf görüdm çok hoşuma gitti yazıyorum,
Ben bu kadar İTÜ öğrencisi ancak kütüphanede olur zannederdim demiş eleman..
nokdayı goydu sanırım .. görüşelim

16 Nisan 2005 Cumartesi

Hadi beyler kunduz yapalım

Kertenkelebeklerler kertemeyenkelebekler arasında fark yoktur aslında. İkiside özünde kelebek. Lafı gevelemeye gerek yok. Bu hususta tartışmaya gerek yok artık...

Festivale 2 gün kaldı. Bugün catering çadırlarını kurmaya geldiler. Çadırların üstünde hilalleri görünce oha falan oldum biran. Kaldıracaz dediler ama son gelişmeler nedir bir fikrim yok.. Bekleyip göreceğiz. Yağmır yağmır.. hele bir yağmır yağmasın çok güzel bir fesdival olacak gibin durur.. hade bakalım..
Ben gitdim..

14 Nisan 2005 Perşembe

Fransız hatunları

Bana Fransız lazım birtane.. Farklı oluyor bu fransız hatunları.. Farklı bir hava, Eifell in rüzgarımıdır nedir.. Dillerinden ama bence, Fransızca ne kadar iğrençse hatunlarıda o kadar güzel.
Özetle, fransız bir hatun tanıyorsanız bana haber verin tanışalım..
Budur yani..

4 Nisan 2005 Pazartesi

Bulutsuzluk Özlemi

Bugün okulda B.Ö konseri vardı. Gittik. Yine gitarist değişmişler. Yanılmıyorsam Demir Demirören mi ne.. Nasıl kasış bir tip. Bir sinir oldum bir sinir oldum.. Akşamın 9 unda ne alaka be gardaş gözünde güneş gözlüğü dize gadar deri ceket..Tolga'nın yormu, ki sonuna gadar katılıyorum, aynen şöyledi "Matrix' te zanetti bu kendini" evet evet Neo gitarist.. Sonra neydi o sweap ler hammer on lar pullofflar..B.Ö nün tarzına bu gadar aykırı, aykırı olmasını geçdim ruhsuz ve kötü sololar.. Sanki power metal grubunda çalar gibi çaldı helal dedim. Dragonforce nan garışdırdı sanırım B.Ö yü.. ne deyim..
Nejat, Sina abiler ve adlarını unuttuğum basçı ve baterist abiler ablalar eskiye nazaran sönük da olsa gayet iyiydiler gene.. Ama klasik ot itü seyircisi karşısında biraz üzüldüler. Organizasyonda yer alan arkadaş "abi şenlendirin ortamı biraz nejat abi şikayetçi" falan dedi ama napalım? B.ö de pogo yapalım?? Yok olmazdı.. bir Sözlerimi geri alamam da deli gibi eşlik etti millet, nejat da bayram şekeri almış çocuk gibi şenlendi mikrofon falan uzattı.. Eğlendik vesselam.. 1 hafda sonra bizim fesdival başlar.. ip orda kopacak.. Yağmur un azizliği olmazsa çok eyleneceyik çooooooook...
İLk mesajımı da girdim hade hayırlısı başıma..