26 Haziran 2005 Pazar

Kendimle monologlar..

-....
-...
-.....
-..
-......
-....
-.................................................................................................................................
......................................................................................................................................................
...................................................................................................................................
..........................................................................................................
..................................................................................................................................
-...
-.

18 Haziran 2005 Cumartesi

Rock İstanbul

Sittin senin en bokdan fesdivali.. Adam gibi bir headliner ı bile yok..
Görevli olarak gidiyoruk.. Backstage lerde çalışıp keyif yapacayık işte.. 80 milyon vermek da yok.. rahat..
Ama işte bir Mogwai izleyecektik o da iptal oldu..
Boku bokuna gidiyoruk.. Neysa belki eğlenceli geçer da gittiğime pişman olmam..
Çarşamba akşamı dönerim artık.. görüşelim..

20050623:Hee döndüm.. Backstage de çalıştık ama hiç da keyif yapmadık.. eblahımız sikildi.. 80 değil 99 milyonmuş ama biz geneda vermedik.. Eğlence vardı ama genelde sıkıldım ve dönebildiğim gadar erken döndüm.. gurtuldum oh bea..
Anlatmaycam üşenirim.. Megadeth gayet iyiydi.. bu da konserden bir foto efendim..
gülegüle..

16 Haziran 2005 Perşembe

Obezi.. ne obezi yahu şişgo işde..

Not: Burada yazılanlar çeşitli hastalıklardan veya tedavilerden ötürü öbezite hastalığına yakalananları kapsamaz. Yani aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor..

Şimdi baktığınız zaman şişmansa biri şişmandır kardeşim. Şimdi 3 tip şişman var:
1-Şişmanlığıyla tamamiyle barışık, hayatta zevk veren birşeyin yanında kalori de getirdiğini bilen ve buna aldırmayan Süper Obez dediklerimiz.
2-Şişmanlığıyla barışık gibi görünen, kasan, takıntısız gibi görünen ama yalnız kaldımı tek derdi göbeği ve vermesi gereken kilolar olan ve bunları vermek yerine hergün oturup ağlayığ depresyonda olduğu için yemeye devam edip daha da şişenler.. yani Öküz Obezler.
3-Harbiden unuttum.. 2 diyecektim sonra aklıma birtane daha geldi ama unuttum.. Hay...

Şindi bu Öküz obezleri nerden tanıyabiliriz: Öküz obezler, 20 milyonluk büyük boy pizzanın yanında Light yani kalorisiz kola içerler. Günde en az 1 saat yürüyüş yapıp eve gelip uyuyana kadar yemek yerler. Her türlü diyeti a'dan z'ye bilirler ancak nedense diyet hep 2. günde bozulur. Ve kesinlikle her yerde her sorana, "Ben kilolarımla barışığım", "hihihi ne tatlı kızım dimi kikiki", birde her daim hayatlarının erkeğini ararlar ve her daim "Beni bu halimle sevecek bir erkek arıyorum"... Geçiniz...

Böyle insanlara tek lafım " Göbeğin bir kapıya burnundan önce girmeye çalışırken aklın neredeydi?" Yaaa.. yaaa.. Nasıl koydum lafı neyse benim göbekte yarışıyor burunla dur bakalım...

Gene yazarım..

14 Haziran 2005 Salı

Lava Lamp

Aslında boş bir hayat benimkisi.. Bora ne kadar onaylamasa da öyle.. Yani oturup saatlerce bir lava lamp ı seyredebiliyorum. İşim yok gücüm yok.. Elimde birşey yok(bazen var).

Just floating over a blue dream..

3 Haziran 2005 Cuma

Siz beni delirtmek için mi burdasınız.?

Evet evet.. kesinlikle öyle.. beni delirtmek için..
Merhaba doğan güneş, batan ay..
Bahar geldi çiçekler açtı..
Kuşlar öttü cıvıl cıvıl..
Bende 3 saat önce yağmur yağdığını unutup çimlere oturdum..
Bir baktım popom ıslanmış ama ıslanan götün davası olmaz..
Kaçıp gitmek güzel tabii ama nereye kadar kaçarsın ki insansın sonuçta..
E osurarak aya gitmek de mümkün olmadığına göre fasülye yemenin faydası yok değil mi?
İyi geceler..

2 Haziran 2005 Perşembe

21

42/2=21
42'nin ne olduğunu açıklamaya gerek yok ama 21 nedir peki? Gram cinsinden aldığımızda 21 gramın insan ruhunun ağırlığı olduğu iddia edilir. Öyle midir değil midir bilemem tabii.
Ruhlar ilginç varlıklar vesselam. Ama bir paradoks da aynı zamanda. Şimdi, hiçbir madde yoktan varolmadığına göre ve insan nüfusu geride bıraktığımız bin yıllar içerisinde muazzam bir artış gösterdiğine göre bu "ruh" nereden gelmektedir? Kaba bir hesapla; günümüz dünya nüfusunu 7 milyar kabul edersek 21 gr*7000000000=147000000000gr. Bunu da kg cinsinden yazarsak: 147000000kg. Yani 147000 ton. Günden güne artmakta olan bu kütle nereden karşılanıyor ki? Hatta genişleyen evrenin içini dolduracak madde nereden çıkıyor? Genişleyen evren de bir yerden sonra balon gibi patlamaz mı? Peki bu patlama anında, biz ve bizim dışımızda yaşayan katrilyonlarca canlı varlığın aynı anda öldüğünü varsayarsak, bu ölülerin ruh ağırlıklarından oluşacak olan kütleye ne olur?

Matematik saçmalıktır.. Çünkü matematik açıklayamadığı herşeye sonsuz der.. Sonsuz ise varolmayan demektir, çünkü bilinen hiçbir "düşünen varlık" sonsuz kavramını algılayacak kadar gelişmiş değildir. Yani bu bakış açısından bakıldığında tanrı =sonsuz. Çünkü ne bizden üstün bir varlığın varoluşunu, ne de sonsuz kadar büyük bir rakamı tanımlayacak yetiye sahip değiliz. Peki sormak istiyorum neremiz zeki? Hitchhikers Guide to the Galaxy adlı 5 kısa hikayeden oluşan seride, ağır bir suç işlemiş kişileri ceza olarak mahfolmuş bir gezegendeki bir kubbeye sokup ona sonsuzluğu ve kendisinin o sonsuzlukta ne kadar da önemsiz kaldığını göstererek cezanladırıyolar.. İlginç değil mi?

Okul bitti. Rahatlarım derken çok sıkıldım.. Çooook.. Bir de birinden hoşlanıyorum galiba.. Anlam veremedim neyse o önemsiz bir ayrıntı geçecek ne de olsa yakında. İlginç olan:
Geçen yemekhanenin oralarda dolanıyorum, bir arkadaş gördü beni. "n'aber, iyidir ders mers olm kısa film çekiyoruz figüran lazım olur musun?" - "Olurum paşa ne demek?" dedim gittik olduk. Elemanlarda sıkı ekipman vardı, biraz düzensin apar topar dalmışlar olaya iyi birşeyler çıkar belki. Cumartesi de çekim var orada da figüran olacam.. Yakında para talebinde bulunabilirim figüranlıkla hayatımı kazanırım belki.. Okumaktan iyidir.. 2 güzel teklif aldım bugün yine kamera ile ilgili. Onları hayata geçirmeye çalışacağız şimdi dilerim başarırız. gelişmelerden haberdar ederim. ( 1 yıl sonra gelen edit: Ne olduklarını bile unuttum ikisi de olmadı ama)
Geçen gün Alican'la muhabbet ediyorduk. Bir projesini anlatmak için bir siteden örnek verdi. İşte anlattı etti.. Sonra "sitede dolan biraz çok ilham verici bir kaynak" dedi. 10 dakika sonra gitarı elimde tıngırdatırken buldum. Uzun upuzun ufka kadar giden bir yol resmi idi kendileri.. Koskocaman da bir beste çıktı o yoldan.. Uzun ve sıkıcı.. Bir iş var, başarabilirsek bizim Emre(çatal emre) ile, onu da siteden indirebilirsiniz (bu da olmadı neydi acaba?). Emre dedik de adamın Lullaby diye bir parçası var bitiriyor beni.. Böyle yetenekli adamlarla takılmak akıl kârı değil abi bunalıyor insan.. Ben bunaldım gidiyorum..
Görüşelim..

Bu da bu geceden bir enstantane ilginç tabii..
Ulas says:
ben da yatıyom sabah oldu
Ulas says:
puahaah
Ulas says:
sabah oldu yatalım artık
Eglaia (42)- His Dudeness says:
of 12 de nasl galkacam yarın
Ulas says:
ben da galkacam ilk galkan diğerini siksin
Eglaia (42)- His Dudeness says:
gabul be ipne
Ulas says:
sikmeyen top olsun
Ulas says:
siken da top
Eglaia (42)- His Dudeness says:
siken da top
Eglaia (42)- His Dudeness says:
hah senda dedin
Ulas says:
ama sen yoyo ol
Eglaia (42)- His Dudeness says:
senda helva
-------------
Ezan başladı.. Töbe töbeee.. Günaha girdik görün?




rules are for breaking. o nedenle "let's go bowl"